Skolyozda En Başarılı Tedavi Yöntemi | Schroth Terapi
Skolyozda Schroth Tedavi Yöntemi
Skolyoz tanımıyla omurganın tam olarak düzeltilemeyen yana yatışı ifade edilmektedir. Tıpkı bir ağacın gelişimi sırasındaki eğilmesiyle paralel olarak insan omurgası da gelişim evresinde “dış kuvvetler” e açıktır ve bu da çeşitli eğilmelere yol açabilir. Ancak bir omurun sadece diğer omur üzerinde hafifçe eğilmiş olması skolyoz olarak tanımlanamaz. Skolyoz olan kişide eğilen bölgedeki omur diğer omur üzerinde sağa veya sola doğru rotasyona uğramış “ yani sağa veya sola dönmüştür”. Her 1000 çocukta 3 ila 5’inde tedavi gerektiren eğrilikler olduğu tespit edilmiştir. Skolyozun çok çeşitli nedenleri olabilir. Sinir ve kas hastalıklarına bağlı skolyoz gelişebilir. Metabolizma rahatsızlıklarına bağlı ya da doğuştan omur ve kaburgaların yanlış gelişimine bağlı skolyoz oluşabilir. Yapılan araştırmalar sonunda skolyozun en çok gözlenen tipinin “idiopatik” ( latince: kendiliğinden gelişen) olduğu saptanmıştır.
Skolyoz için özelleştirilmiş egzersizlerin uygulanması fayda sağlamaktadır. Daha önce özellikle ekstansiyon yönünde yani sadece sırt kaslarını güçlendirici egzersizler önerilmiş ancak bu egzersizlerin skolyozu geriletmek yerine bazı vakalarda ilerlemeye yol açtığı da gözlenmiştir. Bu nedenle SOSORT (International Society on Scoliosis Orthopaedic and Rehabilitation Treatment) tarafından skolyoza özel egzersizler “Skolyoza Özel Fizyoterapi Egzersizleri” olarak tanımlanmaktadır. Dünyada skolyoz tedavisinde kullanılan Skolyoza Özel Fizyoterapi Egzersizleri; Schroth, Lyon, Skolyoz için Bilimsel Egzersiz Yaklaşımı (SEAS), Barcelona Skolyoz Okulu (BSPTS), Dobomed, Side Shift, Skolyozun Fonksiyonel Bireysel Tedavisi (FITS) olarak sayılabilir .
Bu metodlar içerisinde bilimsel olarak kanıt düzeyi en yüksek olan Schroth metodudur. 1920’li yıllarda kendisinde de ileri derecede skolyoz olan Katharina Schroth , kendi skolyozu üzerinde bu egzersizleri ilk olarak denemiştir. Aslen öğretmen olan Katharina Schroth Almanya’da bu tedavileri sürdürebilmek için özel eğitimler almış, kızını da fizyoterapist olması için yönlendirmiştir. Schroth egzersizlerinin temelinde insan vücudundaki fasya bağ dokusu yapısının ve nefes egzersizlerinin eğriliği düzeltmek için kullanılması yer almaktadır. Schroth skolyozlu hastaların akciğerlerini üç boyutlu bir top gibi hayal etmiş ve deformite nedeniyle bazı akciğer alanlarının daha kapalı olduğunu tespit etmiştir. Nefes egzersizleri ile özellikle bu kapalı alanların açılması hedeflenmektedir. Ayrıca egzersizler ile omurganın uzatılması (elongasyon), omurga eğriliğinin ters yönde döndürülmesi (derotasyon ve defleksiyon) planlanmaktadır. Bu egzersizler çok basit olarak vücudun bir sandalye üzerinde esnetilmesi ile ya da egzersiz barından vücudun aşağıya uzatılması ile yapılabilir. Daha komplike egzersizlerde bantlar, kum torbaları,egzersiz silindirleri, ayna gibi çeşitli ekipmanlar kullanılmaktadır.
Schroth egzersizleri bugüne kadar yapılmış yüzün üzerinde bilimsel çalışmada Cobb açısını düşürme ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmede etkili bulunmuştur. Bu etki ileri tabir edilen 40 derecenin üzerindeki skolyozlarda da izlenmektedir.